Bir Çıkar Yolum Yok-Hamd-ü Sena

29 03 2009

İlk önce Hamd-ü Sena şiiri video ile beraber
Hamd-ü Sena;Allah'(c.c)a hamd etmek manasına gelir.
Allah'(cc)a Hamd Etmek
Kim Hamd ederim Allah’a ki, her şey O’nun azameti önünde küçük kalmıştır Hamdederim Allah’a ki her şey O’nun izzeti karşısında zelîldirHamd ederim Allah’a ki her şey O’nun mülk ü saltanatına boyun eğmiştir Hamd ederim Allah’a ki, her şey O’nun kudretine teslîm olmuştur,” derse ve bunu ancak Allah’ın indindekini taleb ederek söylerse Allah ona milyon hasene yazar, derecesini bin kat yüceltir, kıyamet gününe kadar ona istiğfar etmeleri için yetmiş bin melek vazifelendirir” (10)

“Ibrâhîm -aleyhisselâm- Rabbıne suâl edip: Ey Rab-bim, sana hamdedenin mükâfatı nedir? Allah Teâlâ Cevaben buyurdu ki: Hamd, şükrün anahtarıdır, şükür onunla beraber Rabbü’l-âlemînin Arşına yükselir” İb-râhîm tekrar suâl edip: Ey Rabbim! Seni tesbîh edenin mükâfatı nedir? Allah Teâlâ Cevaben: “Tesbîhin aslının ne demek olduğunu âlemlerin Rabbi Allah bilir” (11)
Allah’a hamd etmek ile ilgili bir yazı
Hamd Etmek Müstahabdır
Daha önce geçtiği gibi, her önemli ve şerefli işin başında Hamd getirmek müstahabdır. Yine yemeği ve içmeyi bitirdikten sonra, aksırınca, bir kadını nikahlamak isteğinde bulununca, nikâh akdi yapılınca, heladan çıkanca Hamd etmek müstahabdır. İleride gelecek ilgili bölümlerde, bu meseleler, delilleriyle ayrıntılı olarak beyan edilecektir, İnşa-Ellahu Teâlâ… Heladan çıkışta ne söyleneceği, bununla ilgili bölümde geçmişti. Söylediğimiz gibi yazılan kitablann başında Hamd getirmek müstahab olduğu gibi, ister hadîs okunsun, ister fıkıh ve ister bunlardan başkası olsun, ders veren hocaların ve okuyan öğrencilerin başlarken Hamd getirmeleri de müstahab*dır. Hamd etme ifadelerinin en güzeli şudur:
“Elhamdü îillâhi rabbi’t-âlemîn.” (Hamd ve Övgü, bütün âlemleri yaratan Allah’a mahsustur.)”

[size=”2″]Hutbede Allah’a Hamd Etmek
Cuma hutbesinde ve diğer hutbelerde Allah Teâlâ’ya Hamd etmek rü-kûndur; bunsuz hutbe olmaz. Hamd getirmenin en azı: “Elhamdülillah” sözüdür. Faziletli olan, bu övgüye ilâve yapmaktır. Fıkıh kitablarında bu*nun tafsilâtı maruftur. Hutbedeki Hamdin arabça ifade ile olması da şart*tır.

Duâ Sonunda Hamd Etmek
İnsanın yapmış olduğu duayı, âlemlerin yaratıcısı olan Allah’a hamd ile bitirmesi müstahab olduğu gibi, duasına hamd ile başlaması da müsta*habdır. Bunun delili, yakında Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e “SALAT” getirme bölümünde sahîh hadîsten gösterilecektir.

Nimet Gelince Yahud Kötülük Kalkınca Hamd Etmek
Bir nimet elde edildiği zaman yahud hoş olmayan bir şey yok olduğu zaman, Allah Teâlâ’ya hamd etmek müstahabdır; ister bu iş kendisi için ister arkadaşı için ve ister müslümanlar için olsun…

296- Ebû Hüreyre’den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre; “Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e îsrâ (miraç) gecesinde, sütten

ve cennet şarabından iki kadeh getirildi de onlara baktı. Sonra sütü aldı. Cibrîl (Aleyhisseîâm) Peygambere dedi: O Allah’a hamd olsun ki, seni islâm alâmetine iletti. Eğer şarabı alsaydın, ümmetin sapıtırdı.”[7]

297- Ebû Musa El-Eş’arî’den (Radıyallahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

“Kulun çocuğu ölünce, Allah Teâlâ meleklerine sorar: Kulumun çocu*ğunun canını aldınız? Melekler:
-Evet, derler. Onun kalb meyvasmı aldınız? der, Allah. Onlar:
-Evet, derler. Allah buyurur:
-O kulum ne söyledi? Melekler derler ki:
-O sana hamd etti ve : Biz Allah’dan geldik, yine O’na döneceğiz, dedi. Allah Tealâ buyurur:
-Kuluma cennette bir ev yapın ve ona HAMD evi adını verin.”[8] Tirmizî demiştir ki, hadîs hasendir. Hamd’ın fazileti ile ilgili hadîsler

çoktur ve meşhurdur. Kitabın başında “Sübhânellah, Elhamdülillah ve diğer zikirlerin fazileti ile ilgili sahih hadîslerden bir miktar geçmişti.

Hamd Üzere Yemin Etmek
Horasan’h müteahhirûn alimlerimiz şöyle demişlerdir: Bir kimse, Allah Teâlâ’ya en kapsamlı, en büyük bir hamd edecektir diye, yemin etse, bunun yemininde sadık kalmasının yolu, şunu söylemesidir:

“Elhamdü Îillâhi hamden yuvâfî niamehû ve yükâfiu mezîdehu (Allah’ın nimetlerinin hakkını ödeyecek ve nimetlerinin ziyadesini mü*savi olarak bir hamd ile Allah’a hamd olsun). Yani Allah’ın nimet ve ihsan*larından daha çoğunun şükrünü karşılayan hamd, Allah’a mahsustur. Demişlerdir ki: En güzel övgü ile Allah’ı övecektir diye yemin etmiş olursa, yemininde sadık kalmasımn yolu şunu söylemektir:

“Lâ uhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte ala nefsike” (Ben Sana karşı gereken övgüyü yapamam; Sen kendini övdüğün gi*bisin). Bazıları, bu sözün sonuna şunu ilâve etmişlerdir:

“Feleke’l-hamdü hattâ terzâ.” (Sen razı oluncaya kadar, ha m d Sanadır).

Ebû Sa’d EI-Mütevellî, “Allah teâlâ’yı en büyük ve en yüce bir övgü ile övecektir, diye yemin eden kimsenin meselesini şöyle şekillendirmiştir: Daha önceki zikrin başına “SÜBHANEKE” teşbihini getirerek hamd etme*lidir ki, yeminini bozmamış olsun.

298- Ebû Nasır Et-Timar’dan, o da Muhammed ibni Nadir’den (Ra-himehullahu Tealâ) rivayet ettiğine göre, demiştir ki, Âdem Aleyhisse-lâm şöyle dedi: “Ya Rabbî! Elimin kazancı ile beni meşgul ettin. Bana bir şey öğret ki, onda hamd ve teşbihin kapsamlı anlamı olsun. Yüce ve büyük Allah ona şunu vahyetti: Ey Adem! Sabahladığın zaman üç defa, akşamladığın zaman üç defa şöyle söyle:

“Elhamdü lillâhi rabbİ’l-âlemîne hamden yuvâfîniamehû ve yükâfiv mezîdehû.

İşte bu, hamd ve tesbîhin en kapsamlisıdır. En iyisini Allah bilir.





Disiplin Yönetmeliği Görüşülüyor.

29 03 2009

YÖK Genel Kurulu, 24-25 Mart tarihlerinde yaptığı toplantılarda YÖK Kanunu’nun yanı sıra Disiplin Yönetmeliği’nde yapılacak değişikliklere ilişkin görüşmelere devam etti.

YÖK Genel Kurulu, 24-25 Mart tarihlerinde yaptığı toplantılarda YÖK Kanunu’nun yanı sıra Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nde yapılacak değişikliklere ilişkin görüşmelere devam etti. YÖK, görüşmeleri 31 Mart’ta yapılacak toplantıda sürdürme kararı aldı. YÖK’ten yapılan açıklamada, Yükseköğretim Kurulu’nun dün ve önceki gün gerçekleştirilen Genel Kurul toplantılarında 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun bazı maddelerinin değiştirilmesi konusunu görüştüğü, Eğitim Komisyonu raporlarına ilişkin çalışmalar gerçekleştirdiği, ayrıca “Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği”nde yapılacak değişikliklere ilişkin görüşmelere devam ettiği kaydedildi.
Açıklamada, Toplantıda 10 Şubat 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”te belirtilen, uzaktan eğitim programları diplomalarının alındığı yükseköğretim kurumunun ve ilgili programın değerlendirilmesine ilişkin usul ve esasların da belirlendiği açıklandı. Yükseköğretim Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Atilla Eriş ve Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman’ın Bologna Süreci ve Yükseköğretim Yeterlikler Çerçevesi konusunda Genel Kurul’a sunum gerçekleştirdiği de ifade edilen açıklamada, Yükseköğretim Kurulu’nun bir sonraki toplantısının 31 Mart 2009’da olacağı bildirildi.





Aday Sayısı 5 Milyonu Geçti.

29 03 2009

Yükseköğretim Kurulu Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 2008 yılında yaptıkları 40’a yakın sınava giren aday sayısının, 5 milyonu geçtiğini bildirdi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) düzenlenen bir toplantıya katılmak üzere Samsun’a gelen Prof. Dr. Yarımağan, OMÜ Rektörlüğü Senato Salonu’ndaki toplantı öncesinde açıklamada bulundu. ÖSYM olarak 2009 yılında 8 ayrı merkezde yapacakları toplantıların 7’incisi için Samsun’da bulunduklarını belirten Prof. Dr. Yarımağan, ÖSYM’nin Türkiye’de çok sayıda sınavı yürüten bir kurum haline geldiğini söyledi. ÖSYM’nin yoğun bir çalışma temposu içinde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yarımağan, şunları kaydetti: ”Sadece 2008 yılında yaptığımız 40’a yakın sınava giren adayların sayısı 5 milyonu geçti. ÖSYM olarak ülkemizde çok sayıda sınavı yürüten bir kurum haline geldik. Bu sınavları biz sadece ÖSYM’nin 300 kişilik kadrosuyla yürütmüyoruz. 300 kişilik kadroya ek olarak 151 sınav merkezindeki yöneticilerimiz, yönetici yardımcıları, sınavlarda görev alan öğretim üyesi ve öğretmenler ile soruların hazırlanmasında ve araştırmalarda Ankara’da bize destek olan sayıları yüzü aşan öğretim üyesiyle birlikte bu başarıyı sağlıyoruz.” Böylesi geniş katılımlı sınavları yürütebilmek için yılda bir kez de olsa sınav merkezi yöneticileri ile bir araya geldiklerini ifade eden Prof. Dr. Yarımağan, ”Sorunlarımızı birlikte konuşmak, belirli konuları hep birlikte çözmek için bir araya geliyoruz” dedi. -REKTÖR AKAN- Toplantıya katılan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan da ÖSYM’nin Türkiye’de güven sağlamış önemli kurumlardan biri olduğunu söyledi. ÖSYM gibi herkes tarafından kabul gören ve güven duyulan köklü kurumlara ülkenin ihtiyacı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Akan, ÖSYM’nin önemli bir görevi yerine getirdiğini belirtti. Daha sonra toplantıya, ÖSYM temsilcileri ve fakülte dekanlarının da katılımıyla basına kapalı devam edildi.